{ "title": "Akut Ağrı", "image": "https://www.akut.gen.tr/images/akut-agri.jpg", "date": "19.01.2024 02:35:32", "author": "Sakine Çankaya", "article": [ { "article": "Akut Ağrı, Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, gerçek ya da olası bir doku hasarı ile bulunan, insanın geçmişteki deneyimleri ile alakalı, duysal, hoş olmayan kişiye özel bir duygudur. Ağrı her zaman kişiye özneldir. Bu neden ile kişiden kişiye büyük farklılıklar taşımaktadır. İnsanlar hayatları boyunca dışarıdan gelen birçok uyaranla karşı karşıya kalırlar. Hastada belirgin bir hastalığın belirtisi olarak birdenbire başlayan ağrılara akut ağrılar adı verilmektedir. Bu ağrılara örnek verecek olursak böbrek taşının idrar yollarını tıkaması, safra taşı, bağırsak tıkanması, beyin kanaması gibi nedenler ile ortaya çıkan veya bel, batın ve baş bölgelerinde aniden ortaya çıkan ve şiddetli ağrıları gösterebiliriz. Ani bir hareket sonucu omurgalar içinden geçen omuriliği koruyan ve disk adı verilen yastıkçılarda ortaya çıkan bozukluklar da bel kayması ya da bel fıtığı adını verdiğimiz ani, şiddetli ağrılara neden olabilmektedir. Akut ağrının en önemli özelliği bir alarm vazifesi görmesidir. Özellik ile daha önce hiçbir şikâyet olmadan ve ani bir şekilde başlayan ağrı ile karşı karşıya kalan hastaların vakit geçirmeden hekime başvurmalarında teşhis ve tedavi için hatta hayat kurtarıcı olarak yarar bulunmaktadır.

Akut Ağrıyı da kendi içinde beklenen ve beklenmeyen ağrı olarak ikiye ayırmak gerekmektedir. Beklenen ağrı, önceden tahmin edilip ve koruyucu tedbir alınabilecek ağrı türüdür. Örnek olarak, diş çekimi, doğum ve ameliyat sonrası ağrıları gibi. Çeşitli kırık, yanık ve travmalar sonrasında görülen, beklenmeyen ağrıda ise kişinin ağrı eşiği yüksek olabilmektedir. Bu ağrılarda ilginç olan ise hastanın her zaman büyük bir ağrı çekmemesidir. Örneğin, savaşta yaralanan bir asker, yaralanmanın başlangıcında ağrı duymaya bilmektedir. Akut ağrının hem tıbbi hem toplumsal sonuçları bulunmaktadır. Akut ağrının, özellik ile ameliyat sonrasında oluşacak ağrının dindirilememesi hastanın hastanede kalış süresini uzatıp, üretkenliğini azaltmakta ve uzun süre toplum dışı kalmasına yol açabilmektedir. Darbe veya kazalar sonrasında gelişebilecek solunum bozuklukları, hastanın öksüre memesi, kan basıncının yükselmesi, kalp yükünün artması ve hayati organların kan akımlarında bozukluklar ortaya çıkabilmektedir.

" } ] }