{ "title": "Akut Gastroenterit", "image": "https://www.akut.gen.tr/images/akut-gastroentrit.jpg", "date": "19.01.2024 03:24:52", "author": "kemal adigüzel", "article": [ { "article": "Akut gastroenterit, bağırsakların iltihabi durumunu ifade etmekte olup, genellikle dışkının şeklinin değişmesi ve dışkı sayısının normalden daha az ve dışkının daha sıvı kıvamda olması durumudur. Akut gastroenterit genellikle yaz aylarında sıklığı artmakla birlikte kaybettirdiği sıvı miktarıyla orantılı olarak özellikle çocuk ve yaşlılarda önemli sağlık sorununu oluşturmaktadır.

Akut gastroenterit, çocukluk çağında sık karşılaşılır. Özellikle ilk 5-6 yaşlarında yılda en az 3 kere çocuklar akut gastroenterit tablosuyla karşılaşır. Tabi bunda yaşadığı ortam, ülkenin gelişmişlik düzeyi gibi çeşitli faktörler de akut gastroenterit sıklığı üzerinde etkili faktörlerdir. Akut gastroenterit etkenlerine bakacak olursak ilk iki yaşındaki çocuklarda sıklıkla viral etkenler sorumlu tutulur. Başta rotavirüsler olmak üzere adenovirüs, noravirüs, norwalk benzeri virüsler ve diğer virüsler hastalığı oluşturabilir. Sonraki dönemlerde genelde bakteriyel etkenler sorumlu tutulup, en çok suçlanan bakteriler; shigella, salmonella, campylobakter, E. Coli gibi bakterilerdir. Ancak virüsler ve bakteriler dışında çeşitli parazit canlılar da akut gastroenterit tablosunu oluşturabilirler: Entamoeba histolytica, giardia, cryptosporidium, cyclospora gibi.

Akut gastroenteritte ateş, bulantı, kusma, karın krampları, istemsiz gaz gaita kaçırma, kilo verme gibi klinik tablolara yol açabilir. İshal ve kusmalar sürekli ve çok miktarda olursa kişide dehidratasyon (Vücut sıvı azlığı) oluşturabilir. Dehidratasyon tablosunu değerlendirmek için kişinin ağız mukozası, deri ve göz kuruluğu, kişide taşikardi, tansiyon düşüklüğü gibi parametrelere bakarak değerlendirilir. Aynı zamanda dehitratasyonun şiddeti hakkında da genel fikir sahibi olabiliriz.

Akut gastroenteritin kalın bağırsak mı ince bağırsak kaynaklı olduğunu da klinik olarak kabaca anlayabiliriz. Eğer azar azar ve sulu dışkılama olursa ince bağırsak, çok sayıda ama miktarı az dışkılama kalın bağırsak kaynaklı olduğu düşünülebilir.

Akut gastroenteritte tedavideki amacımız ishali durdurmak ve kaybedilen sıvı miktarını karşılamak olacaktır. Çünkü kişinin yaşama şansını düşüren en önemli durumlardan biri dehitratasyondur. Dolayısıyla her ne kadar bağırsak iltihabı olarak söz etsek de antbiyotikten önce kaybedilen sıvı miktarını telafi etmek gerekir. Bunun için önceliğimiz ağızdan su veya sulu yiyecekler almasıdır. Eğer bebek ise kesinlikle anne sütünü kesmemeli içtiği sütü sürekli kusma ile dışarı çıkarsa bile uygun pozisyonda sütünü vermek gerekir. Kişinin elektrolit kaybı varsa oral rehidratasyon sıvısı dediğimiz sıvıyı eczaneden alıp kullanabilirler. Ama bazen kişinin dehtratasyonu çok şiddetli olabilir. Eğer böyle bir durum varsa hastanede damar yoluyla sıvı verilir. Antibiyotik tedavisini ise belirli durumlarda kullanırız. Örneğin bakteriyel olduğunu düşündüğümüz olgularda, özellikle shigella, salmonella kaynaklı ishallerde kinolon türü antibiyotikler kullanabiliriz. Onun dışında viral veya paraziter olduğunu düşünüyorsak bu durumda zaten antibiyotikler etki etmeyeceği için oral rehidratasyon sıvısı veya damar içi sıvı vermek yeterlidir.
" } ] }